الدعوة
قبل القتال
3- Savaştan Önce
islam'a Davet Etmek
أنبأ محمد بن
عبد الله بن
بزيع قال
حدثنا يزيد
وهو بن زريع
قال حدثنا بن
عون قال كتبت
إلى نافع
أيحمل الرجل
بغير إذن
الأمير قال لا
يحمل إلا
بإذنه قال وما
كتبت تسألني
عن الغزو هل
سمعت من بن
عمر فيه أن
الناس كانوا
يدعون إلى الإسلام
في أول
الإسلام قبل
قتال وأن بن
عمر أخبرني أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم أغار على
بني المصطلق
يعني خزاعة
وهم غارون
وأنعامهم على الماء
تسقى فقتل
رجالهم وسبى
سبيهم وأخذ
أنعامهم فكان
ذلك اليوم
الذي أصاب فيه
جويرية
[-: 8531 :-] İbn Avn der ki: Nafi'ye
bir mektup yazıp: "Komutanın izni olmadan kişi düşmana saldırıya geçebilir
mi?" diye sordum. O da bana cevaben şöyle yazdı: "izin olmadan
saldırıya geçemez. Mektubunda yine bana ibn Ömer'den, islamın ilk zamanlarında
savaştan önce insanların islam'a davet edildiğini işitip işitmediğimi
sormuşsun. Ancak ibn Ömer'in bana bildirdiğine göre Resulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem)'in Mustalik oğullarına yani Huzaalılara, gaflet anında
hayvanlarını sularken saldırmış, adamlarını öldürüp kadınlarını, çocuklarını ve
mallarını almıştır. Cüveyriye'yi aldığı gün de işte o gündü."
Tuhfe: 7744
Diğer tahric: Hadisi
Buhari (2541), Müslim (1730), Ebu Davud (2633) ve Ahmed, Müsned (4847) rivayet
etmişlerdir.
إلى
ما يدعون
4- Savaştan Önce Karşı
Taraf Neye Davet Edilir?
أنبأ أحمد بن
سليمان قال
حدثنا يعلى بن
عبيد قال
حدثنا إدريس
الأودي عن
علقمة بن مرثد
عن سليمان بن
بريدة عن أبيه
قال كان رسول
الله صلى الله
عليه وسلم إذا
بعث أميرا على
قوم أمره
بتقوى الله في
خاصة نفسه
ولأصحابه
بعامة وقال
اغزوا بسم الله
وفي سبيل الله
قاتلوا من كفر
بالله ولا
تغلوا ولا
تغدروا ولا
تمثلوا ولا
تقتلوا وليدا
وإذا لقيت
عدوك من
المشركين
فادعهم إلى
إحدى ثلاث إلى
الإسلام فإن
دخلوا في
الإسلام
فاقبل منهم
وكف عنهم وإلى
الهجرة فإن
دخلوا في
الهجرة فاقبل
منهم وكف عنهم
وإن اختاروا الإسلام
وأبوا أن
يتحولوا من
ديارهم إلى
دار الهجرة
كانوا كأعراب
المؤمنين
يجري عليهم ما
يجري على
أعراب
المؤمنين
وليس لهم من
الفيء والغنيمة
شيء إلا أن
يجاهدوا في
سبيل الله فإن
أبوا الإسلام
فادعهم إلى
إعطاء الجزية
واقبل منهم
وكف عنهم فإن
أبوا فاستعن
بالله وقاتلهم
فإذا حاصرت
أهل حصن فإن
أرادوك على أن
تنزلهم على
حكم الله فلا
تنزلهم ولكن
على حكمكم ثم
اقضوا فيهم
بعد ما شئتم
فإنكم لا
تدرون تصيبون
حكم الله أم
لا وإن أرادوك
أن تنزلهم على
ذمة الله وذمة
رسوله صلى
الله عليه
وسلم فلا
تنزلهم ولكن
ذممكم وذمم
آبائكم
وإخوانكم فإنكم
أن تخفروا
ذممكم وذمم
آبائكم
وإخوانكم
أهون عليكم من
أن تخفروا ذمة
الله وذمة
رسوله صلى
الله عليه
وسلم
[-: 8532 :-] Süleyman b. Bureyde,
babasından bildiriyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bir topluluğa
karşı bir birlik çıkardığı zaman özelde komutana ve genelde yanındakilere
takvayı öğütler ve: "Allah'ın adıyla Allah yolunda, Allah'ı inkar
edenlerle savaşın. Ancak hainlik, vefasızlık etmeyin, öldürdüğünüz kimselerin
uzuvlarını kesmeyin ve çocukları da öldürmeyin. Müşriklerden düşmanlarınla
karşılaştığın zaman onları şu üç şeyden birine davet et. Onları İslamiyet'e
davet et. Eğer davetine icabet ederlerse sen de onların icabetini kabul et ve
onlara dokunma. Sonra onları İslam topraklarına hicrete davet et. Eğer hicret
etmeyi kabul ederlerse onların bu hicretini kabul et ve onlara dokunma. Eğer
Müslüman olmayı kabul ederler ancak memleketlerini terk edip de hicret etmeyi
kabul etmezlerse çöldeki mürnin bedeviler konumunda olurlar. Bedevilerin
sorumlu oldukları şeylerden kendileri de sorumlu tutulurlar. Bizzat savaşa
katılmadıkları sürece elde edilen mal ve ganimetIerden pay alamazlar. Eğer
İslam'ı kabul etmezlerse onlardan cizye iste. (Eğer bunu kabul ederlerse)
onlardan bunu kabul et ve onlara dokunma. Eğer bunu da kabul etmezlerse
Allah'tan yardım dile ve onlarla savaş. Kale içindekileri kuşattığın zaman
senden Allah'ın hükmüne göre teslim olmayı istedikleri zaman bunu kabul etme.
Ama sizin vereceğiniz hükme razı olup teslim olacaklarsa bunu kabul et.
Sonrasında da onlar hakkında dilediğin hükmü ver. Çünkü Allah'ın hükmünde
isabet edip etmeyeceğinizi bilmezsiniz. Eğer Allah'ın ve Peygamberinin
zimmetini isterlerse onlara Allah'ın ve Peygamberinin zimmetini de verme. Fakat
onlara kendi zimmetini, babanın ve arkadaşlarının zimmetini ver. Sizin kendi
zimmetinizi, babalarınızın ve arkadaşlarınızın zimmetini bozmanız Allah'ın ve
Resulünün zimmetini bozmanzzdan daha önemsizdir" buyururdu.
8627,8712 ve 8731.
hadislerde yine gelecektir. - Tuhfe: 1929
Diğer tahric: Hadisi
Müslim 1731 (2,3,4,5), Ebu Davud (3612,2613), İbn Mace (2858), Tirmizi (1408,
1617), Ahmed, Müsned (22978) ve Tahavi, Şerh Müşkili'l-Asar (3572, 3573, 3574,
3575, 3576) rivayet etmişlerdir.